OnlyFans gibi platformlar sayesinde, bir zamanlar marjinal olan kimlik, etkileyici bir trend olarak yeniden şekillendirildi. Seks işçiliğinin doğası değişti, tanımı da mı değişiyor?
OnlyFans’ın ünlüler arasında keşfedilen popülaritesi, pandemi döneminin eşzamanlı can sıkıntısı ve mali çaresizliğiyle birleşip, sözde en eski mesleği, ana akım kültürün ön saflarına geri getirmesiyle büyük ölçüde itibarı ve popülaritesi arttı ve hala da üstünlüğünü devam ettiriyor.

Ancak OnlyFans gibi abonelik platformları, çevrimiçi seks işçiliğini hem amatörler hem de ünlüler için benzer şekilde daha erişilebilir hale getirdikçe, tarihsel olarak marjinalize edilmiş, genellikle kriminalize edilmiş bir uygulamanın yükselen popülaritesi, etkileyici bir trend olarak yeniden şekillendirildi ve son zamanlarda endüstri profesyonelleri arasında değişen manzara içinde kimlik ve sahiplenme hakkında tartışmalara yol açtı.
Bir porno yıldızı yakın tarihli bir twitter ileti dizisinde “İnternette resim veya video yayınlayan insanların kendilerine seks işçisi dediğini görmekten bıktım” diye yazıyor ve çevrimiçi seks işçiliğinin çeşitli dallarındaki amatörleri cesaret çalmakla suçluyor. “Seks endüstrisi hakkında anlamayacağınız şeyler var ve OnlyFans’a sahip olmanız onu anlayacağınız anlamına gelmez,” diye devam ederek, bu tür şeylerin sizin tipik bilginizin ötesinde olduğunu da sözlerine ekleyerek gönderme yapıyor.
Kendi erotik emeğini satan herkes aslında bir seks işçisi olsa da, çevrimiçi seks işçiliği daha popüler hale geldikçe, “bazı insanlar gerçekten yapmaması gereken seks işçisi kisvesine sahip çıkıyor. Çünkü bunun onlara damga vuracağını düşünüyorlar.
Bununla birlikte, şu anda seks işçiliğiyle uğraşan diğerlerinin kendilerini seks endüstrisi içinde tanımlamayı reddettiği veya sıklıkla eleştirildiği alanda, kendilerini bu alandaki diğerlerinden uzaklaştırmaya çalışması, tuhaf bir dinamiğin sadece yarısı. İçselleştirilmiş fahişe fobisinin bir görüntüsü.
Esasen tartışma, kimin kendilerine seks işçisi demesi ve dememesi gerektiğine iniyor. Bir yanda ötekileştirilmiş bir kimliği nüfuz elde etmekle suçlananlar, diğer yanda fahişe korkusuyla bu kimliği reddetmekle suçlananlar. Ancak kimin hangi tarafta olduğu konusunda kimsenin fikri olmadığı görülüyor.
Bu tartışma yeni değil. Neyin “gerçek” seks işçiliğini oluşturduğu sorusu, çevrimiçi abonelik platformlarından çok daha eskidir. Seks işçiliği, tipik olarak seks endüstrisindeki çok çeşitli meslekler için bir şemsiye terim işlevi görmüştür. Ancak hangi mesleklerin bu şemsiye altında yer aldığı her zaman tartışma konusu olmuştur.
Seks işçiliği, kimlik siyaseti üzerine yapılan tartışmalar göründüğü kadar karmaşık değil. Kendi erotik emeği için para alan kişidir. Bu, kendi erotik içeriklerini veya hizmetlerini yaratan ve satan herkesi içerir.
Birçok deneyimli endüstri uzmanının seks işçiliğinin daha kapsayıcı bir tanımını tercih etmesinin bir nedeni de, endüstrinin farklı dalları arasındaki bu tür incelikli tanımlamaların, genellikle tarihsel olarak fahişelik kavramlarına ya da seks işçiliğinin hiyerarşik katmanlaşmasına dair bilgi sahibi olan aynı fahişe korkusundan kaynaklanmasıdır.
Bir seks işçisi; “Pek çok striptizci, dominatrik, porno aktrisi vb.’nin yalnızca fahişe olmadıklarında değil, bizden daha iyi olduklarında da ısrar ettiklerini” belirtti. Doğrudan seks işçileri ise “bazen kendilerini striptizcilerden veya porno yıldız adaylarından daha iyi, daha akıllı, daha sağduyulu vb. ve alışılmadık bir şekilde kendini kandıran bazı eskortlar, kendilerini diğer fahişelerden ayıran hayali çizgiler bile çizmeye çalışacaklar.” diye devam ediyor.
Esasen, endüstri içi sınıf sistemi, belirli seks işçiliği türlerinin doğası gereği diğerlerinden daha iyi veya “daha klas” olduğu fikrine dayanır. Kimse bu sistem hakkında hiçbir konuda hemfikir değil, yalnızca sistemin var olduğu konusunda hemfikir.
Bir porno yıldızı, bir makalesinde fahişeliğin altında yatan mantıksal yapının ana hatlarını çıkarmaya çalışıyor:
“Fahişelik, müvekkiller ve polisle yakın temasa göre düzenlenir. İkisine de ne kadar yakınsan dibe de o kadar yakınsındır. Bu, dış mekan çalışanlarını, yani sokakta yürüyen fahişeleri temele oturtuyor. Çevrimiçi olarak veya diğer üçüncü şahıslar aracılığıyla müşteri bulan ev fahişeleri tarafından küçümseniyorlar. Müşteriler için seks eylemleri yapan striptizciler ve eskortlar, yapmayanlar tarafından da küçümsenirler. En tepede, kamera kızları ve telefon seks operatörleri gibi polislerle veya müşterilerle doğrudan teması olmayan seks işçileri oturuyor.”
Bununla birlikte, seks işçiliği tartışmasının en son tekrarı, makale de ana hatları çizilen fahişelik sisteminin tersine çevrilmesi gibi görünüyor. Seks işçiliğinin statüsü ve popülaritesi arttıkça, bir zamanlar sektörden uzaklaşmaya çalışanlar, uçtan uca erotik para kazananlar, daha önce reddettikleri kimlik üzerinde giderek daha fazla hak iddia ediyor gibi görünüyor. Bu arada, çevrimiçi seks işçiliği için giriş çıtası düştükçe, müşterilerle gerçekten yakın ve kişisel olan kişiler, doğrudan iş deneyimlerini OnlyFans’taki yeni başlayanlara göre yüceltiyorlar.
Bu ortamda, “sadece nü sattıkları” için eleştirilme veya küçümsenme riskine giren yeni gelenlerin, hak etmedikleri bir kimliği sahiplenme korkusuyla, artık gıpta ile bakılan “seks işçisi” kisvesinden uzaklaşma eğiliminde olmaları şaşırtıcı değildir..
Ancak son zamanlardaki amatör akınıyla birlikte, OnlyFans gibi platformlar da ünlüler ve etkileyiciler arasında popülaritesinde potansiyel olarak daha rahatsız edici bir artış gördü. Site, Beyoncé gibi yıldızları ve ana akım seçkinlerin diğer yüksek profilli üyelerini karşılamaya başladığından beri, platforma yıllardır hakim olan seks işçileri, oluşturdukları topluluktan dışlanacaklarından korkmaya başladılar.
Ne yazık ki, bu korkular ne temelsiz ne de emsalsiz. Seks işçilerinin platformları popüler hale getirdikleri ve ancak platformlar kitlesel bir popülerlik düzeyine eriştiğinde bu platformlardan çıkmak zorunda kaldıkları yaygın bir gerçektir.

Yorum bırakın