Cinsel fanteziler, bireylerin erotik veya cinsel açıdan uyarıcı bulduğu zihinsel imgeler ya da hikâyeler olarak tanımlanır. Çoğu yetişkin, zaman zaman bu tür düşüncelere sahip olduğunu ifade etse de, küçük bir kesim hiç fantezi kurmadığını iddia etmektedir. Peki, gerçekten bazı insanların hiç cinsel fantezisi yok mu? Yoksa bunun ardında psikolojik, nörolojik ya da toplumsal faktörler mi yatıyor?
Cinsel Fantezileri Olmayan Küçük Bir Kesim
Yapılan araştırmalar, yetişkinlerin büyük çoğunluğunun düzenli olarak cinsel fanteziler kurduğunu göstermektedir. 5.000 kişiyle bir anket yapan araştırmacı, katılımcıların %97’sinin cinsel fantezi kurduğunu bildirdiğini tespit etti. Ancak %2-3’lük bir kesim, daha önce hiç böyle düşüncelerinin olmadığını belirtti.
Bu küçük azınlığın gerçekten hiç cinsel fantezisi yok mu, yoksa bu durumu farklı şekillerde mi yorumluyorlar? İlk akla gelen olasılıklardan biri, bu bireylerin gerçeği söylememesi olabilir. Ancak bazı durumlarda bu kişilerin fantezi kuramama durumları biyolojik veya psikolojik nedenlere dayanabilir.
Afantazi: Zihinsel İmgeleri Canlandıramama Durumu
Cinsel fantezileri olmadığını söyleyen kişilerin bazılarında “afantazi” adı verilen ve zihinsel imgeleri canlandıramama durumu olabilir. Afantazisi olan bireyler, sadece cinsel değil, hiçbir türde zihinsel görüntü oluşturamazlar. Araştırmalar, afantazinin nörolojik bir temeli olduğunu ve bu bireylerin beyin aktivasyon desenlerinin, görselleştirme sırasında farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Ancak afantazinin genel nüfus içindeki oranının %1 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, fantezi kurmadığını söyleyen her bireyin afantaziye sahip olduğunu söylemek mümkün değildir.
Utanç ve Sosyal Baskılar
Bazı bireyler, toplumsal normlar ve kişisel değer yargıları nedeniyle cinsel fantezilerini dile getirmekten kaçınabilir. Cinsel fantezilere dair içselleştirilmiş bir utanç duygusu, kişilerin bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde fantezilerini bastırmasına yol açabilir. Kimi bireyler, özellikle muhafazakâr çevrelerde büyümüş ya da cinselliğe dair suçluluk hissi taşımışlarsa, cinsel fantezi kurduklarını kabul etmek istemeyebilirler.
Bu noktada, psikologlar ve seks terapistleri, fantezileri olmadığını söyleyen bireylerin bazılarının aslında farklı bir bakış açısına sahip olduklarını belirtmektedir. Bazı kişiler, cinsel fantezilerin yalnızca “alışılmadık” veya “uç” içerikler içermesi gerektiğini düşünür. Ancak fanteziler geniş bir yelpazeye yayılabilir; kimi zaman romantik bir senaryo ya da sadece sevilen biriyle geçirilen bir an bile fantezi olarak kabul edilebilir.
Fanteziyi Fantezi Olarak Görmemek
Bazı bireyler, cinsel fanteziye dair yaygın tanımlara uymadıkları için kendi düşüncelerini fantezi olarak algılamazlar. Örneğin, öpüşme, romantik bir akşam yemeği ya da sevilen bir partnerle geçirilen özel anlar bazıları için fantezi olarak değerlendirilmez. Ancak bu tür düşünceler de bireyin cinsel dünyasının bir parçasıdır.
Seks terapistleri, danışanlarıyla yaptıkları görüşmelerde, “Fantezilerin var mı?” yerine “Mastürbasyon yaparken veya kendine dokunduğunda ne düşünüyorsun?” gibi sorular yönelterek, danışanlarının farkında olmadan sahip oldukları cinsel fantezileri keşfetmelerine yardımcı olmaktadır.
𝗙𝗿𝗲𝗲 𝗧𝗵𝗼𝘂𝗴𝗵𝘁 🔥 öᴢɢüʀ ᴅüşüɴᴄᴇ 
Yorum bırakın