Yıllardır tartışılan bir konu vardır: Evliliğin yaklaşık yedinci yılında sadakatsizlik riskinin artması. Popüler kültürde “yedi yıllık kaşıntı” diye geçen bu fikir sadece bir filmden ibaret gibi görünse de, ilginç şekilde birçok araştırma bu eğilimi doğrulayan veriler sunuyor.
🔍 Yedinci yıl neden kritik?
Farklı ülkelerde yapılmış çeşitli anketler ve ilişki araştırmaları, hem erkeklerin hem kadınların evliliğin altıncı, yedinci yılı civarında aldatma olasılığını daha yüksek bildirdiğini gösteriyor. Bu dönemde:
- ilişkiden memnuniyet düşebiliyor,
- partnerlere yönelik idealizasyon azalıyor,
- rutinleşme artıyor,
- merak ve yenilik ihtiyacı belirginleşiyor.
İlginç olan şu ki, bu eğilim cinsiyete göre farklı ritimler izliyor.
Kadınlarda:
Aldatma ihtimali en çok orta uzunlukta evliliklerde yükseliyor. İlk yıllarda düşük, uzun yıllarda tekrar düşüyor.
Erkeklerde:
Eğilim daha farklı: Yıllar ilerledikçe aldatma olasılığı artıyor, 7. yılda yüksek bir noktaya ulaşıyor, sonra düşüyor ama yaklaşık 18–20. yıldan sonra tekrar yükselişe geçiyor. Ve en yüksek aldatma oranı, 30 yıl ve üzeri evliliklerde görülüyor. Bu tablo erkekler için aslında iki zirve gösteriyor:
- birincisi 7. yıl civarı,
- ikincisi çok daha ileri yıllarda.
📌 Peki sadece düşünce mi, yoksa gerçek bir davranış mı?
Düşünceler üzerinden yapılan anketler kadar, gerçek aldatma davranışlarını inceleyen çalışmalar da bu eğilimi destekliyor. Örneğin geniş çaplı bir veri analizinde:
- Kadınlar arasında gerçek sadakatsizlik oranı evliliğin 7. yılında en yüksek.
- Sonrasında stabil şekilde düşüyor.
- Uzun yıllar evli kadınlar arasında oran neredeyse yok seviyesine iniyor.
Erkeklerde ise:
- 7. yılda yüksek, 18. yıla doğru düşüyor,
- Ardından tekrar yükseliyor. Hatta 30 yıl ve üzeri evliliklerde oran, 7. yıldaki zirveyi bile geçiyor.
💔 Boşanma verileri ne söylüyor?
Boşanmaların en çok ne zaman gerçekleştiği de bu tabloyu doğruluyor.
Çeşitli nüfus verilerine göre, boşanmadan önceki ortalama evlilik süresi yaklaşık sekiz yıl.
Yani boşanmalar:
- Sadakatsizliğin en yüksek görüldüğü dönemden hemen sonra zirveye ulaşıyor.
Bu iki eğrinin birbirini takip etmesi tesadüf değil. Bu bulguların çoğu:
- heteroseksüel çiftler üzerinden yapılan araştırmalar,
- yaş etkisi ile kuşak etkisini tam ayırmak zor,
- davranışın az olması mı, yoksa raporlanmaması mı belirsiz.
Ayrıca çalışmalar genelde rızaya dayalı açık ilişki ile rızasız sadakatsizlik arasında ayrım yapmıyor, bu da verilerin yorumunu zorlaştırıyor.
🧠 Asıl soru: Neden 7. yıl?
Bu soruya kimse kesin bir cevap veremiyor ama birkaç güçlü ihtimal var:
- Balayı döneminin tamamen sona ermesi
- Partneri gerçek hâliyle görmeye başlamak
- Farklılıkların görünür hâle gelmesi
- Rutinleşme ve yenilik ihtiyacının çatışması
- Eşlerin uzun süreli uyumu test etmeye başlaması
Bunların birleşimi, hem düşünce hem davranış anlamında sadakatsizlik riskini artırıyor olabilir. Veriler, “yedi yıllık kaşıntı” fikrini tamamen doğrulamasa da, evliliğin belirli dönemlerinde sadakatsizlik riskinin gerçekten yükseldiğini gösteriyor.
- Kadınlarda zirve genellikle 7. yıl
- Erkeklerde 7. yıl + ileri yıllarda ikinci bir zirve
- Boşanmalar en çok 8. yıl civarı
- Uzun yıllar evli çiftler farklı dinamiklerle ikinci bir döneme giriyor
Kısacası: İlişkiler zaman içinde değişiyor ve bu değişim arzuyu, sadakati ve bağlılığı farklı dönemlerde farklı yönlere çekebiliyor.
𝗙𝗿𝗲𝗲 𝗧𝗵𝗼𝘂𝗴𝗵𝘁 🔥 öᴢɢüʀ ᴅüşüɴᴄᴇ 
Yorum bırakın